Gençlik, bir
ülke için geleceğin ışıltılarıdır. Bu ışıltıları her zaman mücellâ tutmak
gerekir. Bu ışıltılar var oldukça en karanlık yerler bile bir gün
aydınlanabilir. Şayet bu ışıltılar sönmeye meyilli olursa beklenen aydınlık
yerini karanlığa bırakabilir.
Türkiye, genç nüfusa sahip bir
ülke durumundadır. Türk gençliği körpecik, dumanı üstünde bir gençliktir. Her
ülkenin sahip olamadığı bu gençlik; vatanımıza layık, çalışkan ve azimli bir
gençlik olursa Türkiye’nin geleceği çok parıltılı olur. Türkiye sahip olduğu bu
gençlikten en iyi bir şekilde yararlanabilirse fevkalâde yarınlar millet olarak
bizimdir. Düşlenen yarınlar için, gençliğimiz üzerine düşen sorumluluğu
bilmeli, milletine güven vermeli, Atatürk’ü örnek almalı ve Atatürk’ün
göstermiş olduğu ilkeler yolundan ayrılmamalıdır.
Atatürk gençliğe büyük önem
veriyordu. Türkiye’nin büyük bir uygarlık olması yolunda Türk gençliğine birçok
nasihat vermiştir. Bizlere bırakmış olduğu bu yurdu, temelli kılmada en çok
gençliğe güvenmiştir. Gençlerin iyi bir şekilde bilinçlendirilmesini arzu
etmiştir. Atatürk: ‘’ Ey yükselen nesil, gelecek sizindir. ‘’ sözüyle gençliğin
yarınlar için büyük bir değer olduğunun önemini vurgulamıştır. Atatürk Türk
gençliğinden, Türkiye’yi hak etmiş olduğu medeni toplumlar basamağına
çıkarmasını istemiştir.
Atatürk gençliğimizin bozguncu
düzenbazlıklara karşı kanmayacağına inanmıştır. Atatürk’ün gençliğe olan bu inancını,
biz Türk gençleri olarak batıl inanç gibi bir duruma düşürmemeliyiz. Aklı başında,
vatansever bir gençlik düzenimiz olursa milletimizi parçalamaya çalışan
güçlerin emellerini heba edebiliriz. Üzerimize kötümser iftira atanlara,
tarihimizi dünya kamuoyuna zalim bir şekilde göstermeye gayret eden birliklere,
bir gençlik olarak bize yakışan şekilde tepkimizi ortaya koymalıyız. Ülkemizde
kaos ortamı yaratmaya çalışanlara karşı alârma geçmiş olmalıyız. Yurdun
kapılarına davetsiz misafirler dayandığında, vatan için bir kale olup,
atalarımızın zamanında yaptığı gibi vatanın himayesini biz de yapmalıyız. Semada
şanlıca dalgalanan ay yıldızlı bayrağımızın özgürlüğüne el atanlara muhalefet
olmalıyız. Atatürk’ün kurmuş olduğu ve bizlere bırakmış olduğu cumhuriyeti
müebbet kılmalıyız. Türk gençliği olmaktan gurur duyarak Atatürk gibi
memleketine sadakatli, bayrağına saygılı, akılcı, deliduman bir yürek velhâsıl
tüm milli ve manevi değerlere içtenlikle bağlanmış gençlik olmalıyız. Yurt
sevgisine, maneviyatımıza gönülden bağlanamazsak millet adına zor günler
yoldadır.
İstikbalimizin gelecek nuranisi
olan gençliğimiz, başkalarınca karartılmak istenecektir. Körpecik kalpler, ulusallıktan
uzak art niyet duygularla doldurulmaya çalışılacaktır. Bu vatanın aleyhine
yapılan oyunlar içinde gençliğimiz mağlûp düşmemelidir. Bir milletin gençliği
karartılırsa o millet medeni toplumlar içinde ezilmeye mahkûmdur. Eğer biz
mahkûm olmak yerine dünya üzerinde egemen bir toplum olmak istiyorsak,
öncelikle Atatürk’ü, atalarımızı, şanlı tarihimizi tanımamız gerekir. Bununla
birlikte gençliğimiz ilim bütününden fazlasıyla payını almalıdır. Gençliğimiz
ufkunu genişlettikçe, Türkiye’nin uluslararası itibarı da genişleyecektir.
Geleceğin kurtarıcıları
gençliktir ve Türk genci de bunun farkında olmalıdır. Türk gençliği bir güneş gibi
parlak olmalı, her bakanın gözünü kamaştırmalıdır. Türk gençliği aydın oldukça
Türkiye’mizin geleceği de aydınlık olacaktır. Bunun için her bir Türk genci
milletine, bayrağına, geçmişine, geleceğine yakışır bir şekilde lâyık
olmalıdır. Gelecek nesilde çağdaş toplum olmak için Atatürk’ün göstermiş olduğu
bilge yolundan hiçbir zaman sapmamalıdır. Tarihimizde büyük bir toplum
yarattığımız gibi, bu günün gençliği ile de Türk’e yakışır çağdaş ulusal
yarınlar yaratabiliriz!
Yasin Gümbür - Gençlik ve Gelecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder